KIZIM VE FAALİYETLERİMİZ

KIZIMIN DĞUMGÜNÜNDEN KARELER
Kızım için süsledik heryeri..
 

Kızımın doğümgününe gelen misafirlerimizde unutmadık.Konuklarımıza ufak bir hediye hazırladık. Şirin buzdolabı süslerini şeffaf hazır paketlere koyup kurdele ile bağladım...Herke çok sevindi...
 
 
 

                                                             Kekebek kız AZRA




                                             ANNESİNİN HUYSUZ KIZI




                                   KIZIMIN DOĞUMGÜNÜ PASTASI









Sevgili Berrin Ablamız, o gün biz eçok güzel sürpriz yaptı...Birbirinden şirin palyaço ve hello kity kurabiyeleriyle doğumgünümüze renk kattı.... Seni seviyoruz...


KIZIMLA ZENCEFİLLİ KURABİYE YAPIYORUZ..
 Canım kızım benim...Pek bir meraklı mutfağa...Annesine çekmiş tabii... O küçücük elleri öyle çok yakışıyorki herşeye....Ellerine sağlık güzel kızım..
 


KIZIM OKULA BAŞLADIIIIIIII!!


 

O ne özgüven ooo!!!



KIZIMIN HÜNERLERİ
Kızım diye demiyorum ama gerçekten çok hünerli. Şu an tam 2 yaşında. Ama beyin yaşı inanın daha fazla. Hafta sonları evi beraber süpürüyoruz. Eğer süpürgeyi eline vermezsem evde isyan çıkıyor. Neymiş efendim, o süpürecekmiş evi. Birde ne görürse uyguluyor. Elektrik süpürgesiyle koltuğun altını süpürüyor. Benimle beraber toz alıyor, yer siliyor. Evde en büyük yardımcım diyebilirim.
En büyük hobisi de hafta sonları kahvaltı sofrasını kurmak ve toplamak.Eee tabi biz teşvik ettik kendisini..Nasıl gerile gerile gururla yapıyor anlatamam. O hissettiği güzel duyguları yüzüne o kadar iyi yansıtıyor ki…Bir şeyleri yapıyor olması ona ayrı bir mutluluk veriyor nedense….
Bir kalem tutuşu var. Bakarken hayran kalırsınız. ‘’Yuvarlak çiz kızım’’ diyoruz. Hemencecik, o şirin parmaklarıyla bir yuvarlak çiziveriyor. İçine de göz yapmaya çalışıyor. Bende ona resim çiziyorum ve çizdiğim resmi anlatıyorum. Şimdi oda yaptığı resimleri benim gibi anlatır oldu. Anneyi, babayı ve kendini çizip bize anlatıyor. Ona bir şeyler öğretiyor olmak ve özellikle öğrettiklerimi öğreniyor ve uyguluyor olması beni zevkten mestttt ediyor.
Daha durun bitmedi kızımın hünerleri.. Benimle beraber mantarları doğruyor, kurabiye yapıyor. Sadece şekil vermekle kalmıyor. Kurabiye yapımının her aşamasında yer alıyor. Bütün malzemeleri kendi karıştırıyor. Elinde bir tel çırpıcı küçücük elleriyle sıvı malzemeleri karıştırmaya çalışırken duyduğu o haz, yüzünde tatlı tebessümlere davetiye çıkartıyor…
Ve inanın daha aklıma gelmeyen bir çok şeyi daha yapıyor.
Küçük ve büyük motor kaslarının gelişmesi için evde çocuk makasıyla kağıt kestiriyorum, boya yaptırıyorum ve oyun hamuruyla oynattırıyorum. İnanın çok faydası oluyor.
Hafta sonları kahvaltıyı hazırlarken eline masaya götürebileceği ufak ağır olmayan şeyleri eline verip masaya götürmesini istiyorum. Oynarken yırttığı kağıtları çöpe atması gerektiğini anlatıyorum devamlı. Şimdi söylememe gerek kalmadan ortada gördüğü çöp niteliğindeki her şeyi alıp çöpe atıyor. Evde terlik ya da ayakkabı giyilmesi gerektiğini her fırsatta açıklıyorum kendisine… Özellikle hafta sonları kalktığımızda hemen ayaklarımıza bakıyor. Eğer ayağımızda çorap yoksa hemen çorapların olduğu çekmeceyi açıp çorap veriyor. Sonra o minicik ayaklarıyla evin içinde koşturup terliklerimizi bulup giymemiz için bize getiriyor.
Tabi bizim bittiğimiz an oluyor. Evin bir köşesinde yumurcağı sıkıştırıp karşı taaruza geçiyoruz. Etlerini mıncıklıyoruz babasıyla…
Bundan yaklaşık bir ay önce kızım yavaş yavaş cümle kurmaya başladı. İl cümlesi anne gel, baba gel idi. Ama bu bizi çok heyecalandırmamıştı. Bir gün arabayla eve gidiyorduk. Azra heyecanla irkildi ve ‘büyük pak’ ( yani park demek istemişti aslında) dedi. Sonra diğer parkı görüp ona da cücücük pak ( küçücük park) dedi. O günden sonra biz, çocuğu bıktırana kadar hep bu cümleleri söylettik. Söyletmekle de kalmadık kameraya da aldık. Çocuk o kadar bıktı ki istesek de söylemiyor artık…

Gece uykuya gidiş hikayemizde çok eğlenceli. Ben azra’ yı kucağıma alırım.Kaçar gibi yaparız babamızda arkamızdan bizi yakalayacakmış gibi koşar.Bizde o esnada odamıza doğru koştururuz.Biraz şımarıklık ve tatlı bir boğuşmadan sonra onu yatağına koyarım. Babası ‘ Hadi kızım iyigeceler ‘der öper ve içeri gider. Biz kızımızla baş başa kalırız. Ninniler , şarkılar söyleyerek uykuya dalar,  benim tatlı meleğim…..



KIZIMIN DOĞUM GÜNÜ

Çok fazla hayallerim vardı ama gerçekleştiremedim. Daha doğrusu daha küçük olduğu kanısına varıp gelecek seneki doğum günü partisine erteledim. Neyse çevre ve aile kalabalık olunca iki ayrı doğum günü yapmaya karar verdik

Cumartesi günü yakın arkadaşlarımızla kutladık ama ne kutlama…Tam 7 çocuk vardı. Tam bir curcuna… Ama yine de keyifliydi.. Çocukları bir koltuğa dizdik. Doğum günü patasını getirdik ve üzerindeki mumları üflemelerini istedik. Ama bu işe sevinen bir Azra oldu. Kaç kez o  mumlar söndü ve yandı hatırlamıyorum. Ablaları ağabeyleri bol bol fotoğraf çekti. Kızımın pastası çok güzeldi. Yaptığım her şeyin fazlasıyla beğenilmiş olması beni çok memnun etti. Masada yok yoktu….

Ya kızım… Bembeyaz gelinliğin içinde bir melek gibiydi. Canım kızım bemim……

Pazar günüde aile fertleriyle kutladık. Allahım masamız hınca hınc doluydu. Herkesler bir şeyler yapıp getirmiş sağolsunlar….
Elif ablamızda kızıma çok güzel bir sürpriz hazırlamıştı. Ufak bir slayt gösterisi hazırlamış. Doğrusu çok beğenmekle beraber duygulandımda….

Kızımın pastası aynıydı sadece üst süslemesini değiştirdim. Yaptığım her şey çok beğenildi. Fıstıklı kurabiyemi pastane kurabiyesi sandılar. Yaa yemek yapmayı çok seviyorum.. Birde yaptığım beğenilirse, değme keyfime……
EEEEeee.  Doğum günü bu hediyesiz olur mu? Bir sürü hediye geldi kızıma. 3 tane bebek geldi. Oyun hamuru, kıyafetler….. Miraycığımda bir resim yapmış getirmiş. Çok beğendim..
 Bu iki gün de benim için çok keyifliydi. Yorgunluğumu bile unutturdu. Kızım ve eşim için her şeye değer..



KIZIMLA MANTAR ÇORBASI FAALİYETİMİZ

 

 

 


Malzemeler:
  • 1 kilo mantar
  • Yarım kilo ( 2.5 su bardağı süt. Tercihe göre azaltabilir yada çoğaltabilirsiniz. Bence bol sütlü çok güzel oluyor)
  • 1 kaşık un
  • Üzerine  yakmak için az tereyağ ve baharat: kırmızı biber, kara biber
Yapılışı:
  • Önce yukarda da börüldüğü gibi mantarları yıkayıp istediğiniz şekilde doğrayacaksınız.
  • En güzel kesme şekli benim kızımın kesme şekli. Onun ellerini yerim bennnnnn
  • Öhhh ÖÖHH... Neyse nerde kalmıştık. Mantarlarımızı doğradıktan sonra suda haşlıyoruz. Suyunu fazla kaçırmayın. Yeteri kadar su ile haşlayın. Çok fazla suyunu atın. Ama hepsini değil
  • Sonra süt ilave edip kaynayana kadar karıştırın. Unuda bir kasede çorbanın sütüyle karıştırıp çorbaya atıyoruz. Süt kesmesin diye.  En son üstünde tereyağ yakıyoruz. Bol kırmızı biberli karabiberli. Hee  unutmadan bu çorbaya dereotuda çok yakışıyor. Şimdiden afiyet şeker olsun





Kızım yaklaşık bir aydır okula başladı. Fakat çocuk okula gittiğinden beri hastalıktan kurtulamıyor...Ne yapacağız bilmiyorum...Bir yandan da okula sorunsuz başlamış olması beni sevindiriyor. Şarkılar söylüyor, yemek duaları ediyor,kendi kendine hikayeler uyduruyor....Canım kızım... Kızım diye demiyorum ama çoook yetenekli... Ama bunda bizimde katkımız çok. Bir çok anne ve baba ..Özellikle anneler, çocuklarının eline ne boya, ne de oyun hamuru veriyor. Evleri pislenecek diye korkuyorlar. Vallahi çocuğumdan daha değerli değil.. Bir yaşındayken herşeyi eline verdim. 1.5 yaşındayken benbimşe beraber çocuğum daire çizmeye başladı. Boyalar sayesinde renkleri öğrettik..Oyun ve şarkılarla sayıları saymasını öğrettik. Yine bir yaşındayken diilerini fıçalaması gerektiğini görsel olarak önce bizim üzerimizde gösterdik. Çocuk bu zaten hemen o da istiyor yapmak istiyor..
Biz anneler çocuklarımızla ilgilenmeli daha doğrusu kaliteli zaman geçirmeliyiz onlarla...2- 6 yaş arası çocuğunuza  ne verebiliyorsanız verin........ 6 yaştan sonra çocuğunuza görü kurallarını, saygıyı sevgiyi öğretmeye kalkmayın...Çünkü artık iş işten geçmiştir. 2-6 yaş arası çocukların beyni sünger gibi..Ne veriseniz onu alır.Sevgi verirseniz sevgi, ilgisizlik veriseniz ilgisizlik, saygısızlık verirseniz saygısızlık görürsünüz... Lütfen unutmayınız.... Çocuk sizin AYNANIZ....
Oyüzden lütfen çocuğunuızdan sevgiyi esirgemeyin... Biz eşimle sık sık çocuğumuzun yanında sarılır birbirimizi öperdik... İnanın çocuğumuzda bizim gibi oldu..O kadra sıcak sevecen bir çocuk ki... Daha bir yaşına gelmedn öpmeyi öğrendi...En değerlisi SEVGİYİ öğrendi...  Çünkü biz ona sevgiyi aşıladıkk..Ama daha zorlu zamanlar başladı.... Kızımla daha çok ilgilenmem lazım... ARtık hafta sonları kızımla çizgileri birleştir ve eşleştirme testeleri yapıyoruz. Artık metaryellerden faaliyet yapıyoruz... Yaa   unutmadan çocuğunuza uıfak sorumluluklar verin . Bu çocuğunuzun öz güvenini güçlendiriyor. Biz kızımla mutfakta beraber bulaşıkta yıkadık, beraber kek, pasta, kurabiye de yaptık...Hafta sonları bereber kahvaltı sfraları hazırlayıp sonrada kaldırıyoruz... İnanın artık kendisi yardım teklif eder oldu....  Dedim ya ne verirseniz karşılığını alırsınız... Sadece geç kalmayın. Çünkü bazı anneler öyle geç kalıyorki... Sonunda ya başkalrını suçluyor, yada çocuğunda kusur buluyor... '' NE YAPALIM BENİM ÇOCUĞUMUN BU YÖNÜ GELİŞMEMİŞ '' deyip çıkıveriyor işin içinden..... Ya da tam tersi  hani atalarımız demiş ya....Meyve veren ağaç taşlanır diye.... Kendi ilgilenmediği gibi ilgilenen annelerede kusur bulurlar.... Neyse bu konuda çok  kırgınlıklarım varda.. Karşımda ki sevdiğim bir insan olunca karşılık vermemeyi tercih ediyorum....
Çocuk gelşimi ve eğitimi hakkında bloğumda ayrı bir başlık açacağım
Lütfen çocucuklarınızla ilgilenin...Onu gezdirin.Parklara götürün...Beraber oynayın. Onunla konuşurken onun seviyesine yani göz hizasına kadar eğilip gözlerinin içine bakıp öye konuşun ve dinleyin...Ona kendini önemsettirin. Yaptığı güzel şeylerle onu ödüllendirin...Başkalrın yanında onu azarlamayın.Başka çocuklarla asla ve asla kendi çocuğunuzu kıyaslamayın...,
İlerde özgüvensiz çocuklarınız olmasını istemiyorsanız...Lütfen onlara yapabilecekleri ufak sorumluluklar veriniz. Bu çok ama çook önemli..

Hiç yorum yok: